SORUNLU KREDİLERİNİN DİNAMİKLERİ – TÜRKİYE ÖRNEĞİ
KAAN TUĞRUL AKSÖZ, ATİLLA GÖKCE, ADALET HAZAR, ŞENOL BABUŞCU
Çalışmanın amacı bankaların aktif kalitesinin en önemli göstergelerinden biri olan sorunlu krediler ile temel finansal göstergeler arasındaki ilişkiyi sorgulamak, elde edilen bulgular çerçevesinde piyasa oyuncularının öngörülerine katkı sağlayacak bilgiler sunmaktır. Çalışmada ele alınan dönem 2010 -2019 dönemidir. Çünkü piyasaların normal olmadığı, olağanüstü gelişmelerin yaşandığı dönemlerde çoğu finansal gösterge bozulmakta, normal dönemler için veri oluşturacak bilgi açısından yanıltıcı olabilmektedir. Türkiye ekonomisi 2008 küresel krizinin ardından COVID-19'un ilk belirtilerinin baş gösterdiği 2019 sonuna kadar makro ve mikro verilerde volatilitenin nispeten dengeli olduğu bir dönem geçirmiştir. COVID-19 ile getirilen kısıtlamaların kalkmasına rağmen pandeminin ekonomik etkilerinin ancak yakın gelecekte azalacağı ve sonrasında bankaların aktif yönetiminin pandemi öncesi döneme yakınsayacağı düşünülmektedir. Bir bankanın aktif kalitesinin belirleyici göstergelerinden biri brüt sorunlu kredi stoğunun toplam kredilere oranıdır. Bu çalışmada, küresel piyasalarda nispeten yüksek volatilitenin olmadığı 2010 Ocak ile 2019 Aralık dönemine ait verilerle (ortalama aktif karlılığı, 3 aya kadar ortalama TL mevduat faizi ve toplam yabancı kaynakların toplam özkaynaklara oranı) Türkiye’deki mevduat bankalarının ortalama sorunlu kredi oranının nedenlerine farklı bir bakış açısı getirilmesi amaçlanmıştır. Böylece sorunlu kredilere ilişkin gelecek stratejileri konusunda perspektif çizmek hedeflenmiştir. Yapılan analizler sonucunda ortalama aktif karlılığı ve yabancı kaynağın özkaynağa oranının toplam sorunlu kredi oranı üzerinde negatif ve istatistiksel olarak anlamlı, 3 aya kadar ortalama TL mevduat faizi ile ortalama sorunlu kredi oranı ile pozitif ve anlamlı ilişki olduğu görülmüştür. Ortaya çıkan sonuçlar piyasa disiplini teorisi, ahlaki tehlike, ters seçim sorunu ve kötü yönetim hipotezi çerçevesinde değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgularla küresel risklerin yüksek olmadığı dönemlere ilişkin sorunlu kredi yönetimi konusunda bankaların çeşitli çıkarımlarla gelecek stratejilerine katkı sağlanacağı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler (Keywords): Sorunlu Krediler, ARDL, COVID-19 Öncesi, Ahlaki Tehlike.
DYNAMİCS OF NON-PERFORMİNG LOANS İN DEPOSİT BANKS – THE CASE OF TURKEY
The study aims to examine the relationship between non-performing loans, a crucial measure of banks' asset quality, and key financial indicators. It tries to offer insights that can assist market participants in making informed forecasts based on the findings. The study encompasses the years 2010-2019. Financial indicators tend to worsen when markets are disrupted by extraordinary circumstances, which can make them unreliable for predicting normal periods. Following the 2008 global crisis, the Turkish economy went through a phase of stable fluctuations in macro and micro data until the end of 2019, when the initial indications of COVID-19 emerged. Although COVID-19 restrictions have been lifted, the lingering economic impact of the pandemic is anticipated to persist for the foreseeable future. As a result, banks' asset management is expected to gradually return to pre-pandemic levels. Understanding the ratio of gross non-performing loan stock to total loans is crucial in assessing a bank's asset quality. For this study, we analyzed data from January 2010 to December 2019, a period characterized by stable global markets. The data we used includes return on average assets, average TL deposit rate up to 3 months, and the ratio of total liabilities to total equity. It aims to provide a fresh perspective on the factors contributing to the average non-performing loan ratio of deposit banks in Turkey. Therefore, the goal is to provide a perspective on future strategies concerning non-performing loans. Based on the analyses, it is observed that the return on average assets and the ratio of liabilities to equity have a negative and significant relationship with the total non-performing loan (NPL) ratio. On the other hand, the average time deposit rate up to 3 months shows a significant and positive relationship with the average NPL ratio. The results are analyzed considering various economic theories such as market discipline, moral hazard, adverse selection, and bad management. The findings are anticipated to make a valuable contribution to the future strategies of banks, with potential implications for the management of non-performing loans during periods of low global risks.
Anahtar Kelimeler (Keywords): Non-Performing Loans, ARDL, Pre-COVID-19, Moral Hazard
Tam Metin 72